“İşte bütün servetim bu yüzük” sözünden yola çıkarak hep yoksul edebiyatı yaptılar…

“Fakir çalmasını iyi beceremediği için fakirdir… Onlar çalmasını iyi becerdikleri için zengindirler… hocam” diyerek FETÖ treniyle yola koyuldular…

Hoca efendilerinin yanında çırak, kalfa, usta olup işi kaptılar...

Adaletten, kalkınmadan dem vurup yargıya devlete birlikte el koydular...

Sayısız suça ortak oldular…

Cumhuriyet’in kazanımlarını bir pula satıp hazinenin içini boşalttılar...

Sonunda servetlerine servet katarak “Dervişin fikri neyse zikri de oymuş…” sözünü bir kez daha ortaya koydular…

Ülkeyi “Darülharp” mantığı ile tarumar ettiler...

Milleti yıllar sürecek derin bir borç batağına soktular…

Altın, döviz stoklayıp Katar’a kaçırdılar…

Hocaları bıçkın çıktı ülkeyi paylaşamadılar...

Güç zehirlenmesi içinde kafa tutup kıyameti kopardılar...

Biz hariç bunlar deyip ortağı hain ilan ettiler…

Servetine el koyup ne var ne yok üstüne yattılar...

Allah’tan af milletten özür dileyip mağduriyet yarattılar…

Ortak kıyameti koparıp sırları ifşa edince ayakkabı kutuları ve para sayma makinalarıyla yakalandılar…

Kumpas var deyip paraları inkar ettiler…

Kontrolü ele geçirince faiziyle birlikte geri aldılar...

İtiraz edeni kumpas işbirlikçisi ilan edip korku saldılar...

Kısa sürede olayın üstünü kapadılar…

Mevki, makamı tek başına kaptılar…

Yolsuzluk tarihinde bir ilke imza attılar...

Geçmişteki yolsuzlukları mum ışığında arattılar...

Milleti sefalete mahkum edip memleketin anasını ağlattılar...

Ne hikmetse FETÖ’nün peşini bırakıp o gün bu gün telaffuz dahi etmediler…

Anlaşılan o ki haini kapıya kadar kovaladılar…

Çünkü siyasi ayak suçlamasından korktular…

Aradan dokuz yıl geçti, hala unutulmadılar…

Her sene 17/25 Aralık skandalıyla anıldılar…

Tarih boyunca da anılacaklar…

FETÖ ve siyasi işbirlikçilerini asla unutmayacağız, unutturmayacağız...

Günü geldiğinde hesabını soracağız…

Dr. Vecdet Öz