BİZLER BU KONUDA YILLARDIR HÜKÜMETİ ELEŞTİRİRKEN BU KEZ DE AYNI YOLA ANA MUHALEFET GİRDİ!

YAZIK! HEM DE ÇOK YAZIK!

BAŞTA EKONOMİ OLMAK ÜZERE BİLİMİN HER ALANINDA BİNLERCE TÜRK AKADEMİSYEN DURURKEN YABANCILARA MÜRACAAT ETMEK BİZ AKADEMİSYENLERE, BU ÜLKENİN BİLİM KURUMLARINA VE DEĞERLERİNE YAPILAN HAKARETTİR!

Bu ülkenin akademik kadrolarını küçümsemek ve küçümseyen zihniyete alkış tutmak kimin haddinedir!

Ey aklı evvel gafiller;

2022 yılı itibarıyla Türkiye'deki akademisyen sayısı 184 bin 702’dir.

Bu akademik kadronun 32 bin 185'i profesör, 20 bin 144'ü doçent, 41 bin 484'ü doktor öğretim üyesi, 38 bin 392'si öğretim görevlisi, 52 bin 497'si ise araştırma görevlisidir.

Uluslararası alanda binlerce bilimsel makaleye imza atmış ve yurtdışındaki çoğu üniversitede söz sahibi olan çok sayıdaki akademisyenimiz gurur kaynağımızdır.

Yerli ve milli olmak ancak arge, inovatif buluş ve bunun neticesinde ortaya çıkacak teknoloji devrimi konusunda kendi akademik kadromuza güvenmek, tam destek vermek ve önünü açmakla mümkündür…

Hizmet aşkıyla yıllarca dirsek çürüten binlerce yetişmiş beyin ülkesine hizmet etmeyi beklerken, onları imkânsız bırakmak bununla da yetinmeyip yabancı bilim insanına müracaat etmek bu ülkeye ve akademisyenlere yapılan en büyük saygısızlıktır.

Tıpkı büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi: “Hangi istiklal vardır ki Ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!”

Başta yıllardır yabancıları kendine kılavuz edinen hükümet olmak üzere şimdi de bu ayıba iştirak etmiş olan ana muhalefeti esefle kınıyorum…

Dr. Vecdet Öz