HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?

Onlar satıyor biz alıyoruz…

Onlar üretiyor biz tüketiyoruz…

Onlar alacaklı biz borçluyuz…

Onlar dayatıyor biz yapıyoruz…

Bir Amerika, bir Japonya, gelişmiş bir Avrupa ülkesinden neyimiz eksik dersiniz?

Genç nüfusumuz ve yetişmiş insan gücümüz yeterli…

Verimli topraklarımız ve her mevsim yağan yağmurlarla bir tarım cennetiyiz...

Yirmiden fazla madenimiz ve sayılı yeraltı zenginliklerimizle her türlü yatırım ve üretim için nadir imkânlara sahibiz…

İncil'deki 7 kilisenin 7'sine, Nuh'un gemisinin indiği toprakların büyüsüne, Mezopotamya'nın tarihi mirasına, Göbeklitepe, Hitit, Bizans, Selçuklu, Osmanlı gibi geçmişin tarih mirasına ve dolayısıyla müthiş bir kültür turizmi imkanına sahibiz…

3 tarafımız denizlerle etrafımız dağlarla çevrili; bu yüzden her türlü balıkçılık, deniz ticareti, uçsuz bucaksız plajlarda güneş ve yaz turizmi, dünyaca ünlü kayak merkezleriyle kış turizmi, yayla turizmi, kanyon ve rafting turizmi imkanlarıyla dünyanın sayılı turizm cennetlerine sahibiz…

Uluslararası alanda binlerce bilimsel makaleye imza atmış ve yurtdışındaki çoğu üniversitede söz sahibi olan, sahip çıkıldığında ülkeyi uçuracak 32 bin 185'i profesör, 20 bin 144'ü doçent, 41 bin 484'ü doktor öğretim üyesi, 38 bin 392'si öğretim görevlisi, 52 bin 497'si araştırma görevlisi olan toplam 184 bin 702 akademisyene sahibiz…

Jeopolitik ve stratejik konumumuz en önemli uluslararası yaptırım ve pazarlık gücümüz…

Her manada dünyanın mecbur olduğu bir ülkeyiz…

Öyleyse sorun nedir dersiniz?

Sorun!

Bunu görmemek ve kaos düzeni kurmak üzere iktidara getirilen…

Teröristle müzakere eden…

TSK’yı tahrip edip milli düğümleri bir bir çözen…

Milli günleri ve kahramanları hürmetten düşürüp alay eden…

Kardeşi kardeşe kırdıran…

Her türlü mülteci akınına kapı açıp milli demografik yapıyı sulandıran...

Ülkenin mal varlıklarını haraç mezat satan…

Rant, rüşvet ve talan çarkı ile yandaşa peşkeş çeken…

Borç, israf ve tüketim ekonomisini yaratıp yatırım, üretim ve kalkınma ekonomisini çökerten…

Sefalet ve cehaleti teşvik eden…

Ahlaki çöküş ve kültürel erozyonu düstur edinen…

Sürekli beka sorunundan bahsettiği halde bizzat kendisi beka sorunu olan…

Cumhuriyet, ecdat ve millet düşmanı dış güdümlü siyasettir…

Milletin çoğunluğu her geçen gün daha da derinleşen bu ihanete vakıf olmadığı ve bunun karşısında tek vücut olamadığı sürece de bu düzen devam edecektir!

Artık milletçe uyanma, tercihlerimizi gözden geçirme, Atatürk ve Cumhuriyet çizgisinden asla taviz vermeyecek %100 yerli ve milli bir siyaseti iş başına getirme vaktidir…

Dr. Vecdet Öz